Duymadan, Dudaklara Bakarak Konuşulanı Anlayabiliyor musunuz?
“Seeing at the Speed of Sound” adlı makalesine dayanan, Little Moving Pictures isimli yapım şirketi tarafından yayınlanan "dudaklarımı okuyabiliyor musunuz?" isimli denemesini anlatan ve başrolde Rachel Kolb'un oynadığı dudak okuma hakkında sürükleyici bir kısa.
Duyularımızın önemini anlayabileceğiniz bir film. İşitme duyusu kaybı olan insanlar, iletişim kaçınılmaz olduğundan, diğer duyuların geliştirilmesi, işaret dilinin kullanılması ve dudak okunması gibi farklı beceriler geliştirmek zorunda kalıyorlar. Burada işitme duyusu hiç olmayan insanların, yani hiç işitmeden doğan ya da doğmadan işitme duyusunu kaybeden insanların çıkardıkları sesleri de göstermişler. İç kulağımız ve beynimiz ses dalgalarına göre haritalanmış olarak çalışır yani, duyduğumuz seslerin anlamlandırılmasını sağlayan beyin bölgelerimiz bulunmaktadır. Hiç duymamış bir insanda, beynin bu bölgeleri de çalışmadığından giderek körelir ve ses duymaya başlasalar bile algılama uzun süre olmayabilir.
Videoda duyma yeteneği olmayan insanların tepkilerinin, çıkardıkları seslerin kültürel olarak da değişebileceği vurgulanmış.
Film yapımcısı David Terry Fine tarafından hazırlanmış daha fazla video izlemek için >> davidterryfine.com
Onun dudaklarını okuyabiliyor musunuz?
Kolay değil. Eğer ses azalırsa bakarsanız, dudaklarını çok fazla oynatmadan konuşan ya da bıyıkları olan insanlarda, dudak okumanın kolay olmadığını anlayabilirsiniz.
Görmemek kadar zor olmasa da, işitmek de çok önemli
Günlük hayatta işittiğimiz sesleri, beynimizde korku, sevgi ve aşk hisleri, acıkma ya da acil durumlar ile ilişkilendirebilir ve yönümüzü belirlemede, bakmadan / görmeden çevremiz hakkında bilgi sağlamada işitme yeteneğimizi kullanabiliriz. Duymadan, çevremizde olup bitenleri tam olarak anlamak, başkaları ile iletişim kurmak oldukça zor hale gelmektedir. Videoya bakarsanız, dudak okuma konusunda başarılı olup olmadığınızı ontrol edebilirsiniz.
Sevgiyle kalın,
Murat Enöz
Yorumlar
Yorum Gönder