Ana içeriğe atla

Cep Telefonunuzun İyi Çektiği Yerden Kaçın, Az Çektiği Yerde de Konuşmayın!

Cep Telefonu ve Elektromanyetik Hasar

Baz İstasyonu

Evet biraz zor ve karışık ... Ülkemizde 3. jenerasyon (3G) cihazların kullanıma girmesinden sonra, sosyal paylaşım sitelerinin bir bir yaygınlaşması, insanların aileleriyle vakit geçirmek yerine; internet ortamındaki çevresini anlık takip etme çabasıyla birlikte cep telefonlarına farklı veri indirme özellikleri eklendi ... Tabiki baz istasyonlarının sayısı da operatörler arasında yarış varmışçasına arttı. Kabaca bu durum "Giderek Artan Elektromanyetik Kirlenme" şeklinde özetleniyor. Elektromanyetik kirlenmenin en büyük nedeni cep telefonları ve kablosuz özellikli cihazlar olmasının yanında kullanılan tüm elektronik eşyalar da sayılabilir.

Elektromanyetik dalgalara maruz kalmak, vücutta en çok bölünen hücreleri etkiliyor (çocukluk çağı lösemlierinin 3G kullanılan evlerde çok daha yüksek olması gibi ...). Uzun süreli cep telefonu kullanımının, sigara kullanımından daha zararlı olduğu çeşitli yazarlar tarafından vurgulanmıştır.

Konu ile ilgili internet ortamında birçok makale mevcut.

Konu ile ilgili önceden hazırlamış olduğum tıbbi makele (derleme yazısı) >>  Enöz M. [The health problems which can brougth by 3G cell phones to our country]. Kulak Burun Bogaz Ihtis Derg. 2009 May-Jun;19(3):115-21. Review. (Kulak Burun Boğaz İhtisas Dergisi) (Bu makale, bilimsel literatüre dayanarak iyonlaştırıcı olmayan elektromanyetik alanların biyolojik ve sağlıkla ilgili etkileri hakkında bir internet bilgi platformu olan EMF-Portal / www.emf-portal.de' de kaynak yayınlar listesine alınmıştır. İlgili link: EMF-Portal - [The health problems which can brougth by 3G cell ...)

Bir kişi bir cep telefonu ile çağrı yaptığında, telefonun anteni en yakın baz istasyonuna bir sinyal gönderir.Baz istasyonu bir radyofrekans kanal atayarak bu sinyale yanıt verir. Eğer o esnada çekim gücü zayıfsa vay halinize ... Cep telefonu en yakın baz istasyonuna sinyal gönderebilmek için oldukça fazla miktarda elektromanyetik enerji üretir. Hatta ilk arama ve baz istasyonu ile sinyalleşme esnasında bu enerji maksimumdur. Baz istasyonu ile iletişim sağlandıktan sonra bu enerji azalır. Her bir cep telefonu cihazının yaymış olduğu enerji miktarı değişkendir. Cep telefonu kılıfı, anten kapağı gibi bağlantı sinyalini zayıflatarak cihazların radyasyon yaymasını artıran aparatlar kesinlikle kullanılmamalıdır.

Bununla birlikte sinyal kalitesi maksimum olduğunda baz istasyonundan yayılan enerjinin maksimum olması anlamına gelmektedir. Peki nereye kaçabilirsiniz ... Galiba hiçbir yere.

Tekirdağ Uçmakdere
Bir keresinde Tekirdağ Uçmakdere' den arabayla geçerken farketmiştim. Dağlar arasında kalan köyde, cep telefonu çekmiyordu. Denize çok yakın (fotoğrafa tıklayarak büyük boy görebilirsiniz). Fotoğrafı çektiğim yerin altında kartal yuvaları var ve bu bölgede yamaç paraşütçülüğü yapılıyor. Köylüler, kendi yetiştirdikleri ürünler ve deniz ürünleri ile besleniyorlarmış. Gördüğüm en az kanserojen bölge ... Ülkemizde buna benzer bölgeler vardır mutlaka ama ben görmedim. Özellikle yayla şeklinde düz ovaların olduğu bölgelere kurulan az sayıdaki baz istasyonunun bile şehirlerde ve dağlık alanlarda kurulan baz istasyonlarından daha tehlikeli olabileceğine dair makaleler mevcut. Yani organik beslenme için düşünmedim. Dağlık alanların, elektromanyetik enerjilerden insanları korumasını da düşünerek bunu söylemiştim. "Uçmakdere Turizm ve Kültür Derneğini" ' nin Vikipedi' de yazılı olan "Uçmakdere,Şarköy - Vikipedi" makalesine eklediği güncelleme notunda "... maalesef CEP TELEFONLARIMIZ VERİCİ ŞEBEKE OLMADIĞI İÇİN çekmemektedir ..." yazısı mevcut. Şimdi soruyorum gerçekten "maalesef" mi?

Ne yaparsak yapalım ne cep telefonunu bırakabiliriz, ne de cep telefonların çektiği yerlerden kaçabiliriz ...

Konu ile ilgili Amerikan Kanser Derneği (American Cancer Society)' ne ve Amerika Ulusal Kanser Enstitüsü (NCI-National Cancer Institute)' e ait çok güzel iki yazıyı okumanızı tavsiye ederim:

- Cellular Phone Towers - American Cancer Society

- Cell Phones and Cancer Risk - National Cancer Institute

Sevgiyle kalın,

Murat Enöz

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Martıların İlginç Özellikleri

Martlarla İlgili İlginç Bilgiler Martılar, deniz ve kıyı bölgelerinde yaygın olarak bulunan, zeki ve uyumlu kuşlardır. Martıların Bazı İlginç Özellikleri Uçma Becerileri : Martılar, havada süzülme ve dalış yapma gibi olağanüstü uçuş becerilerine sahiptir. Rüzgarı ustalıkla kullanarak minimum çabayla uzun mesafeler kat edebilirler. Beslenme : Martılar, fırsatçı besleyicilerdir. Balık, böcek, yengeç gibi deniz canlıları ile solucan, fare gibi karasal canlıları da yiyebilirler. Hatta çöplük alanlarında insan yiyecek atıklarını da tüketebilirler. Zekaları : Martılar, problem çözme ve araç kullanma gibi zeka gerektiren davranışlar sergileyebilirler. Yem bulmak için çeşitli taktikler geliştirirler ve diğer kuşları avlamak için tuzaklar kurabilirler. Sosyal Davranışları : Martılar, koloniler halinde yaşayan sosyal kuşlardır. Birlikte yuva yapar, yavrularını büyütür ve beslenirler. Koloni içinde karmaşık iletişim sistemleri kullanırlar. Uyum Yeteneği : Martılar, farklı habitatlara ve koşullara...

Bir Kartalın Gözünden Dünyayı İzleyin!

Kartallar ve Görme Yetenekleri Kartallar, görkemli yapıları ve inanılmaz avlanma yetenekleriyle tanınan güzel kuşlardır. Gezegendeki en iyi vizyonlardan birine sahip olma ününe sahipler. 'Kartal gözlerini' kıskançlık yapan şey nedir? Hadi bulalım. Görme Keskinliği Nedir? Görme keskinliği, gözün herhangi bir bulanıklık olmadan bir nesnenin ayrıntılarını ayırma yeteneğidir. Bir insan için normal veya 'iyi' bir vizyon 20/20'dir. Bununla birlikte, kartalların konileri olan retinaları vardır ve çok daha derin bir foveaya sahiptir - gözün arkasında koni açısından zengin bir yapı. Bunlar onlara etkileyici bir 20/5 veya 20/4'lük bir görme keskinliği verir ve bu da havada yüzlerce fit yükseklikten küçük avları bile avlamalarına olanak tanır. Kartalın Görüşü Nasıl Ölçülür? Kartalın vizyonunun gücünü belirlemek için bilimsel bir kurgu var. Kuşlar, sonunda iki TV ekranının tutulduğu uzun bir tünelden aşağı uçmak için eğitilmiştir. Bir ekranda kartalı kendine çekmek için çiz...

Sinüs Rinse / Nasorinse İle İlgili Sık Yapılan Kullanım Hataları

Sinüs Rinse İle Burun İçi Yıkama Konusunda Önemli Bilgiler Sinüs rinse burun içi yıkama sistemi, okyanus suyu spreylere göre yüksek volümlü ve basınçlı burun içi temizlik aracı olarak üretilmiştir. Yıllar önce çekmiş olduğum ve sinüs rinsenin nasıl kullanılması gerektiğini anlatan videoyu aşağıya ekliyorum. Yakın zamanda Abfen Firması için hazırlamış olduğumuz, içerisinde nemlendirici hyaluronik asit içeren formu "Nasorinse" kullanımı ile ilgili videoları da aşağıya ekliyorum. Sinüs Rinse Şişesini 1 Aydan Daha Fazla Kullanmayın Sinüs rinsenin kutu içerisinde satılan plastik şişeleri 1 aydan daha fazla süre kullanıldığında içerisinde kalıcı mikroorganizmalar üreyebilir ve şişenin kullanımı esnasında burun içerisine bu mikroplar ulaşabilir. Kullanım Sonrası Sıcak Deterjanlı Su İle Yıkayın! Bu ürünlerin plastik şişeleri, ıslak ve kapalı kaldığında şişe içi yüzeyde, kapakta çeşitli enfeksiyona neden olabilen mikroorganizmalar üreyebilir. Kullanım sonrasında, şişe içerisinin sıcak...