Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sümüklüböceklerin Salgılarının Özellikleri Tıbbi Kullanım İçin İlham Veriyor!

Sümüklüböcek Salgılarının Medikal Kullanımı ve Olası Faydaları Salyangoz ve sümüklüböcek salgısı, belirli bezler tarafından salgılanan, yapışkan ve yağlayıcı özelliklere sahip, birçok farklı yüzeye sağlam bir şekilde yapışmasını sağlayan, kılıç kadar keskin yüzeylerden dahi yaralanmadan ilerlemesini sağlayan, viskoz-elastik bir maddedir. Antik çağlardan beri bakım ve insan sağlığı amacıyla kullanılmakta olup, geleneksel ve folklorik tıpta halen önemini korumaktadır. Son zamanlarda, salyangoz ve sümüklüböceklerden elde edilen mukus ve bunun protein ve bileşenleri, yaygın geleneksel kullanımları ve tıpta gelecekteki uygulamaları nedeniyle antibakteriyel, antiviral ve antifungal aktiviteleri üzerine bazı araştırmalara tabi tutulmuştur. Ham mukus ve bileşenlerinin farklı mikroorganizmalara karşı antimikrobiyal aktiviteleri rapor edilmiş olup, bunların doğal katkı maddeleri olarak çeşitli alanlarda potansiyel olarak kullanılmasına yol açan antimikrobiyal aktiviteler gösterilmiştir. Sümüklüb...

Ototoksik İlaçlar: İşitme Kaybına Neden Olabilen İlaçlar

İç Kulaktaki Hücreleri Öldürebilen (Sağırlığa Neden Olabilen) İlaçlar İlaçlar, birçok sağlık sorununun tedavisinde önemli bir rol oynar. Ancak, bazı ilaçlar kullanıldığında yan etkiler meydana gelebilir ve bunlardan biri de işitme kaybıdır. Ototoksik ilaçlar olarak bilinen bu ilaçlar, işitme organlarında hasara neden olabilir ve kalıcı işitme kaybına yol açabilir. Özellikle ailesinde işitme kaybı olanlar, önceden iç kulağında hasara bağlı işitme kaybı olan hastaların bu ilaçları kullanmaktan kaçınması önemlidir. Belki burada yazılanlar önemsiz gibi size gelebilir ancak, iç kulakta harabiyeti olan hastalarda, harabiyet miktarının artmaması için buradaki ilaçlardan mümkün olduğunca kaçınması önemlidir. Ototoksik İlaçlar ve İşitme Kaybı Ototoksik ilaçlar, işitme organlarında hasara yol açabilen ve işitme kaybına neden olabilen belirli ilaçlardır. Bu ilaçlar arasında antibiyotikler, kemoterapi ilaçları, anti-enflamatuar ilaçlar, diüretikler (idrar söktürücü ilaçlar), antimalaryal ilaçlar (...

Huzursuz Bacak Sendromu (HBS), Belirtileri, Nedenleri, Tanısı

Huzursuz Bacak Sendromu (HBS) / (Restless Legs Syndrome (RLS)) Huzursuz bacak sendromu ayaklarda (ve vücudun bazen kol veya diğer bölümlerinde) rahatsız edici hisler ve bu hisleri rahatlatmak amacıyla bacaklarını hareket ettirmek için dayanılmaz bir dürtü olması durumudur. Hastalar tarafından rahatsız edici, kaşıntılı, iğnelenme veya bacaklarda ürpertici bir his olarak belirtilmektedir. Belirtiler özellikle istirahat döneminde (yatarken ya da otururken) artar. Bu belirtiler uyku kalitesinin kötüleşmesine ya da depresyona yol açabilir.   HBS semptomları, hastalar tarafından şiddeti hafiften dayanılmaza kadar tanımlanabilir. Semptomlar genellikle akşamları ve geceleri daha kötü ve sabahları daha şiddetlidir. Bazı insanlar için, semptomlar kişinin yaşam kalitesini anlamlı bir şekilde bozabilir hatta; gece uyku bölünmelerine neden olabilir. Her iki cinste de görülse de; kadınlarda daha sık görülür ve küçük çocuklarda olmak üzere, herhangi bir yaşta başlayabilir. Ciddi etkilenen çoğu ki...

Horlama ve Tıkayıcı (Obstrüktif) Uyku Apnesi Sendromu Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir?

Trafik Kazası Riskinin Artmasına Neden Olan Bir Durum: Uyku Apnesi Sendromu Son zamanlarda, özellikle uzun süre araç kullanmak zorunda kalan tır şoförlerinde, artan trafik kazası riski nedeniyle, uyku apnesine biraz daha odaklanılmıştır. Erken kalp ve damar hastalarına da neden olabilen, az hareket eden ve şişmanlayan insanlarda giderek sıklığı artan bu hastalık ile ilgili bilgileri kısaca sizlere özetlemek isterim. Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OSAS) Tarihçesine Kısa Bir Bakış ... "Apne" Yunanca bir kelimedir. "nefessizlik" anlamına gelir, solunumun 10 saniyeden fazla durması olarak tanımlanmaktadır. Ünlü İngiliz yazar Charles Dickens’ ın “Pickwick Paper” isimli yayınlanan bir yazısında oturduğu yerde uykuya dalan, kısa ve kalın boyunlu, uykusuzluk çeken, tombul bir adamı tanımlamış ve bu tanımlamaları içeren hastalık tıp kitaplarında önce “Pickwick Sendromu” daha sonra ise “Obstrüktif Uyku Apne Sendromu ” olarak ayrıntılı bir şekilde yer almıştır. Aslında 19. yüz...

Düzenli Koşu Yapmak Ömrü Uzatıyor!

Düzenli Koşu Yapmanın Yaşam Süresini Uzattığı Bilimsel Olarak Kanıtlandı Günümüzde, sağlıklı yaşamın temel bir unsuru olarak kabul edilen düzenli egzersiz yapmanın sağlık üzerinde birçok olumlu etkisi olduğu bilinmektedir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, düzenli koşu yapmanın yaşam süresini uzattığına dair güçlü kanıtlar sunmaktadır. Yapılan kapsamlı bir çalışmaya göre haftada 1 ile 2.5 saat arasında düzenli koşu yapmak ömrü uzattığı vurgulanmıştı.   Kopenhag' da yapılan ve yaklaşık 20000 insan üzerinde yapılan bu çalışma sonucuna göre jogging (yavaş ve tempolu koşma) ' in faydaları aşağıdaki gibi özetlendi:   - Oksijen alımının artması - İnsülin duyarlılığının artması - Damardan sökülen kolesterolün (HDL) artması, trigliserid düzeyinin azalması - Kan basıncının azalması - Trombosit agregasyonunun (pıhtılaşma hücrelerinin birleşmesinin) azalması - Fibrinolitik aktivitenin (pıhtı eritilmesinin) artması  - Kalp fonksiyonlarının düzenlenmesi - Bağışıklık sisteminin güçlen...

Düzenli Diş Hekimi Ziyareti Kalp Krizi ve İnme Riskini Azaltabilir!

Diş ve Diş Eti Hastalıklarının Önlenmesi Kalp Krizi ve Felç Riskini Azaltıyor! Florida’ da gerçekleştirilen Amerikan Kalp Birliği (American Heart Association-AHA) toplantısında sunulan kapsamlı bir çalışmada yılda bir ve daha fazla dişlerini temizlettiren insanlarda kalp krizi ve inme riskinin önemli ölçüde azalabileceği vurgulandı. Bu çalışmada yılda iki kez diş taşlarını temizlettirerek diş bakımı yaptıran insanlarda kalp krizi riskinin %24, inme riskinin % 13 azaldığı vurgulanmıştı.   Önceki çalışmalarda kronik diş eti inflamasyonu ve kalp hastalığı arasında ilişki gösterilmiş, tıkanan kalp damarlarındaki pıhtının içerisinde saptanan mikroplarla diş eti hastalığı yapan mikropların aynı olabileceği vurgulanmıştı.   2010 yılında British Medical Journal (BMJ) Dergisi’ nde yayınlanan bir çalışmada, günde en az 2 kez diş fırçalanmasının kardiyovasküler hastalık oranını %70 azaltabileceği belirtilmişti. Bununla birlikte tartar ve diş taşları sadece profesyonel ağız bakım uzmanı t...

Akut Otitis Media (AOM) Gelişmesini Kolaylaştıran Faktörler

Çocuklardaki Orta Kulak İltihabı İçin Risk faktörleri ve Önlemler  Çocuklarda orta kulak iltihabı için risk faktörleri: - Ev içinde sigara içilmesi gibi hava yolu ile irrite edici ajanların çocuğa temas etmesi - Yarık damak anomalisi bulunması - Down sendromu bulunması - Kartagener sendromu bulunması - Bağışıklık isiteminin baskılandığı (AIDS gibi) hastalıkların bulunması  - İlk orta kulak iltihabının hayatın ilk 6 ayında geçirilmesi - Allerji bulunması     - Çocuğun günlük bakım kreşlerine gitmesi - Yatar pozisyonda biberonla beslenme - Ev içerisinde tekrarlayan orta kulak iltihabı bulunan  kardeşin olması - Ailenin sosyoekonomik durumunun düşük olması - Cinsiyet (erkek çocuklar kız çocuklara göre orta kulak iltihabına daha yatkındırlar) - Çocuğun şişman olması (tartışmalı!)   Çocuklarda orta kulak iltihabı için alınması gereken önlemler: - Pasif sigara içiciliğinin ortadan kaldırılması (evde sigara kullanımına bağlı pasif içicilik ile çocuklarda orta kula...

Burun Kuruluğu Nedenleri ve Tedavisi

Burunda Kuruluk Hissi İçin Basit Öneriler Burnumuzun içerisinde dış ortamdaki mikrop ve partiküllerin tutulmasını kolaylaştıran ve burun mukozasının nemli olarak kalmasını sağlayan mukusun üretimi olmaktadır. Mukus üretimini ve mukozanın nemini etkileyebilen birçok faktöre bağlı olarak burunda kuruluk hissi ortaya çıkabilmektedir. Burun İçerisinde Kuruluk Hissine Neden Olabilen Faktörler - Rinitler, virüs ya da bakteri kaynaklı burun mukozası enfeksiyonu   - Burun içerisine kullanılan dekonjestan etkili spreylerin uzun süreli kullanımı (bu spreylerin 5 günden fazla kullanılması önerilmemektedir)   - Antihistaminik gibi allerji ilaçlarının kullanımı    - Sjögren Sendromu gibi vücutta mukozal alanların kuruluğu ile kendini gösteren hastalıkların varlığı  - Çevre hava koşulları - nem oranının % 40’ın altında olması (özellikle ülkemizde kayak yapmak ya da farklı bir nedenle şiddetli karasal iklimin hakim olduğu doğu illerinde kış aylarında bulunacaksanız dikkat etme...

Az Oturun Çok Yaşayın!

Uzun Yaşamak İçin Fiziksel Aktif Olmak Şart Saygın tıbbi dergilerinden “BMJ Open” da yayınlanan, ABD’ dedi yetişkinler üzerinde yapılan kapsamlı bir çalışmada, günlük oturma ya da TV izleme sürelerini azaltanların beklenen yaşam sürelerinde uzama olduğu vurgulanmıştı. 167.000 yetişkin insan üzerinde yapılan çalışmada, günlük oturma için harcanan süre 3 saatin altında olduğunda, bireylerin iki yıl daha uzun yaşayabildiği saptandı. Bununla birlikte oturularak geçen zaman 2 saatin altındaysa ilave olarak 1.38 yıllık bir fazla yaşam beklentisi saptandı.   Daha önce yapılmış olan çalışmalarda da, uzun süre oturan ya da televizyon izleyenlerde kalp hastalıkları, inme, şeker hastalığı olasılığını daha fazla olduğu vurgulanmıştı. 1950 yıllardan itibaren televizyonun hayatımıza girmesi ile özellikle daha sedanter bir yaşam tarzı benimsenmeye başlanmıştır. Bu yaşam tarzının değiştirilmesi, yürüyüş ve diğer egzersizlerin yapılması, beklenen yaşam süresini uzatabilir. Kaynak: Peter T Katzmarzy...

Cep Telefonu ve 5G Kullanırken Dikkat!

Cep Telefonlarında Veri Aktarım Hızlarındaki Artış İle Gelen Olumsuz Etkiler Elektromanyetik kirlenmenin, teknolojik ilerlemelere paralel olarak giderek arttığı şu günlerde, gözle görülemeyen, hatta kısa sürede fark edilemeyen birçok etkiye maruz kalmaktayız. Önceleri tedavi amacıyla kullanılan elektromanyetik dalgalar, günlük yaşamda kontrolsüz bir şekilde kullanılır hale gelmiştir. Ülkemizde 5. jenerasyon (5G) telefonların kullanıma girmesiyle elektromanyetik kirlenme katlanarak artmış ve sağlık açısından bir çok tehlikeyi de beraberinde getirmiştir. Bu yazıda çok geniş kapsamlı bir konu olan elektromanyetik kirlenme ve 5G telefonların kullanılmaya başlanmasıyla çok hızlı bir şekilde artan bu kirlenmenin yaratabileceği sorunları özetlemeye çalıştım. Elektromanyetik alanlar düşük miktarlarda, kemik kırıkları ve yaraların iyileşmesinde, sinir iyileşmesinin hızlanmasında, çeşitli kanserlerin tedavilerinde, birçok farklı dokuda ve farklı tıbbi alanlarda kullanılmaktadır. Elektromanye...

Cep Telefonunuzun İyi Çektiği Yerden Kaçın, Az Çektiği Yerde de Konuşmayın!

Cep Telefonu ve Elektromanyetik Hasar Evet biraz zor ve karışık ... Ülkemizde 3. jenerasyon (3G) cihazların kullanıma girmesinden sonra, sosyal paylaşım sitelerinin bir bir yaygınlaşması, insanların aileleriyle vakit geçirmek yerine; internet ortamındaki çevresini anlık takip etme çabasıyla birlikte cep telefonlarına farklı veri indirme özellikleri eklendi ... Tabiki baz istasyonlarının sayısı da operatörler arasında yarış varmışçasına arttı. Kabaca bu durum "Giderek Artan Elektromanyetik Kirlenme" şeklinde özetleniyor. Elektromanyetik kirlenmenin en büyük nedeni cep telefonları ve kablosuz özellikli cihazlar olmasının yanında kullanılan tüm elektronik eşyalar da sayılabilir. Elektromanyetik dalgalara maruz kalmak, vücutta en çok bölünen hücreleri etkiliyor (çocukluk çağı lösemlierinin 3G kullanılan evlerde çok daha yüksek olması gibi ...). Uzun süreli cep telefonu kullanımının, sigara kullanımından daha zararlı olduğu çeşitli yazarlar tarafından vurgulanmıştır. Konu ile ilgi...

Bırakın Çocuklarınız Koşsun!

Çocuklarda Fiziksel Aktivite, Erişkinlikteki Kemik Sağlığı İçin Çok Önemli! Fiziksel hareketi fazla olan çocuklarda, yaşlılık döneminde kemik kırılması riskinin daha az olduğu vurgulandı. İsveçte' ki Skane Üniversitesi' nde yürütülen ve Amerikan Spor Hekimliği Derneği (American Orthopaedic Society for Sports Medicine - AOSSM)' nin Chicago' daki toplantısında sunulan çalışmada, çocukluk döneminde yapılan egzersiz ve düzenli fiziksel aktivitenin, kemik dokusunun sağlamlığı ve miktarında artışa neden olacağı bu nedenle yaşlılık döneminde kemik kırıkları riskini azaltabileceği bildirildi. İnternet çağında, bilgisayarın başından kalkmayan, televizyon bağlantılı oturarak oyun oynayan ve masada oturup saatlerce ders çalışan çocukların kemik yoğunluğu, sportif faaliyetleri olan çocuklardan daha az olabilir ve bu çocuklar büyüdüklerinde kemik kılıklarına daha fazla rastlanabilir. Günlük 40 dakika egzersiz programına alınan çocukların omurga kemik mineral yoğunluklarında anlamlı ...